7 Ağustos 2016 Pazar

Dostlar Tiyatrosu



Değerli sanat dostları, sanat alanlarının tüm yaratıcıları, kıymetli arkadaşlarımız...
Günler ağır’, her gün yeni bir sanat düşmanlığı kalkışmasıyla karşı karşıyayız.
OHAL adlı bir dayatma ile ülke kara bir aklın esiri edilmeye dörtnala koşturulurken, damarlara şırınga edilen gericilik kendine daha büyük bir yer açmanın son hesaplarını yapıyor!
OHAL ilk genelgesini yayınladığında, 3. ve 4. maddeleriyle kültür ve sanat etkinliklerini, festivalleri ‘düzene sokacağını’ ilan etmişti.
Önce Anadolu’nun birçok ilinde turnelerde olan tiyatrolarımıza perde kapattırıldı, festivalleri yasaklandı, sonra İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda faşist kıyım yaşandı. Ardından tam 23 yıldır düzenlenen ve ülkenin alnı ak festivallerinden biri olan 23. Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali bakanlık tarafından gerekçe bile gösterilmeden iptal edildi. Şimdi de Dostlar Tiyatrosu’nun Moda’da bir okul bahçesindeki anıt yapıyı tiyatroya dönüştürerek kapalı gişe oynadığı ‘Güneşin Sofrasında’ adlı oyunu yasaklandı.
OHAL, Emniyet Müdürlüğü aracılığa ‘güvenlik’ gerekçesini Okul Aile Birliği’ne iletmiş ve Aile Birliği sözleşmenin feshini istemiştir.
Her gece ülkenin meydanlarında binlerce ‘taşınmış güç’ ‘tekbiirr’ sesleriyle boy gösterirken, biz öne sürülen bu “güvenlik” gerekçesinin gerçeği yansıtmadığını biliyoruz.
Korkuyorlar.
Sistemin üstüne çıkıp tepinenler, sanattan ve sanatçıdan, yani gerçekten korkuyorlar.
OHAL yetkilileri, önce Nâzım Hikmet’ten, Bertold Brecht’ten sonra Dostlar Tiyatrosu’dan, oyunda söylenen şarkılardan, o şarkıların sahipleri dostlarımızdan ve her akşam o Açık Hava Sahnesi’ni dolduran seyircilerden korkuyorlar.
Korku yasakçılığın ikiz kardeşidir.
Halkımızın bunca acı, kahır ve keder içinde nefes alıp hayata sevinçler katmak için bin çaba gösterdiği bir süreçte, bu yasakçılığın açık adı düşmanlıktır.
Buradan OHAL yetkilerine AKP hükümetine açık çağrı yapıyoruz.
Sanattan, sanat yaratıcılarından elinizi çekin.
Sanatı, sanatçıyı yasaklayanlar geleceğin kaybedenleridir. Bunun böyle bilinmesini isteriz.
Sanat düşmanlığınızı buna benzer bahanelerle sürdürmeye devam ederseniz, kaybedeceksiniz.
Dostlar Tiyatrosu yalnız değildir ve biz bu topraklarda yaşadıkça yalnız kalmayacaktır.

Sanatçılar Girişimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.