4 Haziran 2013 Salı

ÜLKE, EMEK, DOĞA VE İNSAN DÜŞMANLIĞINA KARŞI BÜYÜK BAŞKALDIRI



Sevgili arkadaşlar,
 
   (Aydınlık gazetesi Kültür sayfası yönetiminin son olayların değerlendirilmesine ilişkin olarak yönelttiği soruya   Ataol Behramoğlu'nun verdiği ve gazetenin bugünkü(04.06.2013) sayısında yayınlanan yanıtını  bilginize sunuyoruz.)
      
 ÜLKE, EMEK, DOĞA VE İNSAN DÜŞMANLIĞINA KARŞI
                             BÜYÜK BAŞKALDIRI


   Taksim Gezi Parkında emperyalizm işbirlikçisi AKP hükümetine ve başındaki kişiye  karşı başlayarak bütün ülkeye yayılan direniş, çağdaşlığın çağ dışılığa haddini bildirmek ve onu müstahak olduğu yere göndermek için ayağa kalkması ve birleşik bir halk gücü olarak savaşıma başlamasıdır.
      Bu savaşımın, işbirlikçi, gerici, saldırgan, ülke ve emek düşmanı; doğaya, insana, barışa karşı bütün karanlık güçlerin ülke yaşamındaki etkileri sona erinceye kadar süreceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
     Halk okyanusu dalgalanmaya başladı…
     Bu okyanusun kimliğinde, geçmişinde, uzak ve yakın tarihinde, her türlü gericiliğe karşı derin ve insancıl Anadolu kültürü, despotizme karşı büyük halk ayaklanmaları, Yunus’un büyük insancıllığı, Fuzuli’nin bilge ve bağımsız kimliği, Karacaoğlan’ın özgürlükçü sevdası,Köroğlu’nun Dadaloğlu’nun Pir Sultan’ın hiçbir zalime ve zalimliğe boyun eğmeyecek kişilikleri, Namık Kemal’in gür sesi, Tevfik Fikret’in insan odaklı aklı ve şiiri, ve  şu günlerde  ellinci ölüm yılında bir kez daha bayraklaşan Nazım Hikmet’imiz ve onlarla birlikte nice yurtseverin, şairin, sanatçının, düşünürün ve hepsinin üzerinde de eşsiz insan, komutan, devlet adamı kimliğiyle Mustafa Kemal Atatürk ve kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyeti vardır.
      Taksim Gezi Parkındaki başkaldırı kıvılcımının mayası bütün bu değerler toplamıdır ve düşmanı şaşkına çeviren bir hızla bütün ülkeye yayılmasının kaynağı, gücü, ışığı, enerjisi de buradadır.
     Bütün bu değerler toplamını ve bu gün bir halk ayaklanmasına dönüşen başkaldırıyı “ayyaş”, “çapulcu” vb. kendi kimliklerine  çok yakışan sözlerle aşağılamaya çalışan kişi ve destekçileri, ölçü dışına çıkmanın bedelini en ağır biçimde ödemekten kurtulamayacaklardır.
     Reyhanlı’da dökülen kana, büyük başkaldırıda canlarını yitiren yurtseverlerin vebali de eklenmiş olmaktadır.
     Bu vebal onlara mutlaka ödetilmelidir, ödetilecektir.
     Biz sanatçılar, ülke, emek, doğa ve insan düşmanlığına karşı sesimizi her zaman yükselttik, yükseltmeye devam edeceğiz.
     Taksim Gezi Parkında başlayan başkaldırının en ön saflarında yer almış olmaktan da onur duyuyoruz.
      Açıkça konuşalım:
       Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyeti ve onun temellerini oluşturan ilerici, aydınlanmacı, özgürlükçü, bağımsızlıkçı, insancıl kültürümüzü yok edemeyeceksiniz, yok ettirmeyiz!
      Ok yaydan, kılıçlar  kından çıkmıştır!
      Her şeyden önce terbiyesizliğinize son verin!
       Ahlâksızca sözlerle bu ülkenin değerlerine saldırmaktan vazgeçin!
      Çağdaşlığa direnmek; çağdaş yaşamın, aydınlanmanın, ileriye doğru yürüyen insanlığın önünde engel olmak hayallerinizden el çekin!
        Yeriniz, bütün despot ve gerici yönetimler için olduğu gibi, tarihin en karanlık sayfalarıdır.
      Taksim Gezi Parkında başlayan başkaldırı, yalan ve talan ve üzerine kurulu rejiminizin sonunun çok yaklaşmış olduğunun açık kanıtıdır.
        Baskılar, tehditler ve yalanlarla bu başkaldırıyı durduracağınızı düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz demektir.
        Tam tersine, Taksim Gezi Parkında başlayan başkaldırı bütün dünyaya gerçek, uygar, çağdaş Türkiye’nin apaydınlık yüzünü gösterdi ve bu aydınlıkta karanlık kimlikleriniz,çağdışı kişilikleriniz yadsınamayacak bir açıklıkla  gözler önüne serildi.
         Çağdaş Türkiye’nin çağ dışılığa, gericiliğe, özgürlük ve aydınlanma düşmanlığına  karşı büyük başkaldırısı, bundan böyle bütün dünyada  özgürlük savaşımının ayrılmaz parçası ve denebilir ki örnek ve öncü bir gücü olmuştur.
       Bunu kabul edin ve suçlarınızın hesabını vermek üzere, suç listenizi daha fazla kabartmadan, iktidardan ayrılmanın hazırlıklarını yapın.

Ataol Behramoğlu
3 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.